Üsküdar Üniversitesi öğrencilerinin hazırladıkları projeler, TÜBİTAK 2209-A - Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı kapsamında kabul edildi.

Danışmanlığını, Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesinden Doç. Dr. Mesut Karahan’ın yaptığı projede, Biyomühendislik 3. Sınıf Öğrencisi Cansu Aydın’ın “Metronidazol yüklü insan serum albümin nanopartiküllerinin üretimi ve karakterizasyonu” başlıklı projesi kabul edildi.

Hedef dokuya istenilen sürede ilaç etkisi

Bu projede; gelişmekte olan kontrollü ilaç salınım sistemlerindeki çalışmalarda faydalı olacağını düşündüklerini belirten Doç. Dr. Mesut Karahan “İlaç etken maddesi Metronidazolü nanopartikül hale getirilmiş İnsan Serum Albumine yüklenmesini, karakterizasyonunu ve in vitro salınım çalışmalarının gerçekleştirilmesidir. Oluşturulan nanopartikül yüklü ilaç etken maddesi kontrollü ilaç salınımı ve ilacın hedeflenmesi için çok önemli bilgiler verecektir. Bu proje ışığında nano boyutlu ilaç sistemlerinin etki göstereceği yere giderek daha etkin tedavi amaçlanırken, ilaca yüklenen nanopartükülün sadece hedef dokuya, istenilen zaman diliminde etkisi amaçlanmaktadır” şeklinde konuştu.

Danışmanlığını, Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Belkıs Atasever Arslan’ın yaptığı projeleri de 3 öğrencinin projesi kabul edildi.

Keçi boynuzunun testosteron etkisi araştırılacak

Moleküler Biyoloji ve Genetik (Türkçe) bölümü öğrencisi Fehmi Kiğılı  “Ceratonia siliqua (Keçi Boynuzu) Ekstresinin Androjen Reseptörü (NR3C4) Gen Düzenlenme Mekanizmaları Üzerine Etkisi” başlıklı projesi kabul edildi.
Projenin amacının bu bitkinin androjen reseptör gen kontrol mekanizmaları üzerine etkisini araştırmak olduğunu belirten Doç. Dr. Belkıs Atasever Arslan “Hücre içinde hangi sinyal yolakları üzerinden androjen reseptörlerini etkilediğini belirlemektir. Spermatogenezin ana hormonu testosterondur. Ayrıca kas gücü ve kütlesi, vücut yağ dağılımı ve kemik yoğunluğunun sağlanmasında önemli rol oynar. Obezite, hipertansiyon, dislipidemi ve insülin direnci gibi kardiyovasküler risk faktörleri ve serum testosteron seviyesi arasındaki ters ilişki gösterilen bir durumdur. Androjen düzeyi kadar androjen reseptörünün fonksiyon bozuklukları da bu hastalıklara yol açabilmektedir. Bu nedenle androjen reseptörünün düzeyini arttıran yeni ilaç moleküllerinin keşfedilmesi ve hücre içi sinyal yolaklarının belirlenmesi oldukça önemlidir” şeklinde konuştu.

ALS’de folik asit etkisi

Moleküler Biyoloji ve Genetik (Türkçe) bölümü öğrencisi Büşra Özcan  “Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) Hastalığının Hücresel Modellemesinde Folik Asitin Etkisin Araştırılması” başlıklı projesi kabul edildi. Doç. Dr. Belkıs Atasever Arslan, projenin amacının Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hastalığının hücresel modellemesini oluşturarak folik asitin etkisini araştırmak olduğunu söyledi.

Alzheimer tedavisinde östrojen etkisi araştırılıyor

Bir diğer proje ise Biyomühendislik bölümü öğrencisi Halime Eda Yalçın “Östrojenin Nöroinflamasyon Üzerine Etkisi” başlıklı projesi. Doç. Dr. Belkıs Atasever Arslan “östrojenin, TNF-α aracılı nöroinflamasyon mekanizmasının moleküler düzeyde araştırılması ve östrojenin hücre içi sinyal mekanizmalarının belirlenmesidir. Östrojenin nörodejenaratif bir hastalık olan Alzheimer üzerinde olumlu etkileri öngörülmektedir. Östrojenin nörodejenerasyon üzerine moleküler mekanizmasının anlaşılması etkin tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi için önemlidir” diye belirtti.

İstanbul Üniversitesinden Prof. Dr. İlhan Yaylım'ın danışmanlığında yaptığı,  "Mide kanserli olgularda CD27 gen polimorfizminin olası etkisinin araştırılması" başlıklı proje ile Üsküdar Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik (Türkçe) Bölümü 2. sınıf öğrencisi  Orhun Karakuş TÜBİTAK desteği alan beşinci öğrenci oldu.

Öte yandan Moleküler Biyoloji ve Genetik (Türkçe) öğrencisi Efe Cuma Yavuzsoy’un da 2209-A TÜBİTAK projesi kabul edildi.

"Yetişkin Nörogenezin Düzenlenmesi İçin SVZ ve SGZ Nöral Progenitör Hücreleri Üzerinde Sitokininlerin Farmakolojik Etkileri”  isimli proje Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Pınar Öz'ün danışmanlığında sürdürülüyor.  

Dr. Öğr. Üyesi Pınar Öz, projenin amacını şu sözlerle açıkladı: "Yetişkin beyninde sınırlı sayıda bölgede nöral kök hücre bulunur ve bu hücreler uygun mikroçevre içerisinde yeni nöron üretimine devam eder. Memeli beyninde subventriküler zon isimli bölgeden olfaktör kortekse yeni ara nöronlar ve subgranüler zon isimli bölgeden de uzun dönemli bellekte kilit rol oynayan hipokampusa yeni granül hücreler üretilir. Özellikle, hipokampustaki yeni nöron üretimi bellek kapasitesinin kontrolü ve nörogelişimsel bozukluklarda görülebilecek uzun süreli bellek bozuklukları ile ilgili de önemli bir farmakolojik hedef oluşturuyor. Bu süreci kontrol eden mikroçevrenin farmakolojik uygulamalarla nasıl düzenlenebileceğini üzerine yaptığımız çalışmaların devamı niteliğindeki bu projede, bitki büyüme hormonlarının yetişkin nöral kök hücrelerin çoğalma ve farklılaşma potansiyeline etkilerini hücre kültüründe araştırıyoruz."