Üsküdar Üniversitesi Postkolonyal Çalışmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Merve Kavakçı ‘Başarısız Darbe Girişimi Sonrası Türkiye’de Sivil Toplumun Geleceği’ başlıklı sempozyuma konuşmacı olarak katıldı. Uluslararası basının o geceye ilişkin yaklaşımlarını eleştiren Kavakçı, FETÖ’yü başımızı asıl Kemalistlerin sardığını söyledi.

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öncülüğünde, SABAH gazetesi sponsorluğunda Altunizade Raşit Küçük Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen "Başarısız Darbe Girişimi Sonrası Türkiye'de Sivil Toplumun Geleceği" sempozyumunun ikinci gününde akademisyenler ve STK temsilcileri, 15 Temmuz darbe girişimini masaya yatırdı.

Üsküdar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Bölümü öğretim üyesi, Postkolonyal Çalışmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Merve Kavakçı konuşmasında Batılı ülkelerin 15 Temmuz'daki tutumunu ele aldı.

Erdoğan kaçtı yalanını yaydılar!

Kavakçı, "15 Temmuz gecesi Avrupa televizyonlarından telefonla beni arayarak canlı yayına bağlayan kişilerin tümü, sanki ağız birliği etmişçesine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Almanya'ya kaçtığı söylentisinin doğru olup olmadığını ve bundan sonraki süreçte ne olacağı yönünde sorular sordular. Özellikle bir Alman televizyonu, ülkemizde insanlar öldürülüyorken, parlamento bombalanıyorken, bana 'Darbe başarılı olursa ne olur' sorusunu sordu. Bu benim çok tuhafıma gitti. Ben yıllardır bu örgütü tanıyorum. Hiç içlerinde bulunmadım ancak o insanları dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar biraz konuştuğum zaman anlayabilirim. Şimdi bile hala çok büyük ülkelerde, çok farklı örgütlenme çabasındalar.

Kavakçı: “Masum halkın katledilmesini değil otoriteleşmeyi soruyorlar!”

Kanada’nın CBC, İngiltere’nin BBC ve Almanya’nın Deutche Welle televizyonları ile art arda yaptığım röportajlarda bana o anlarda neler olduğunu, nasıl bir şiddet ile karşı karsıya olduğumuzu sormaktan ziyade Türkiye’nin git gide otoriterleştiğini düşünmüyor musunuz gibi gerçekleri yansıtmayan sorularla algı yönetimi yapmaya çalıştıklarını gördüm. Bir noktada karsımdaki spikere ‘Şu anda ülkemizin üstüne, sivil halkın üzerine ateş açılıyor, parlamentomuz bombalanıyor, F16 savaş uçaklarıyla masum halk katlediliyor ve siz bunlarla hiç mi hiç ilgilenmiyorsunuz ve bana Cumhurbaşkanınız sizce daha da mı otoriter olacak diye sorabiliyorsunuz. Bu bombaların patlatıldığı ülke Türkiye değil de bir Avrupa ülkesi olsaydı, keskin nişancılarla sivil halkın üstüne ateş açılan köprü Boğaz Köprüsü değil de San Francisco'daki Bay Bridge olsaydı bana bu soruları, böyle Orientalist bir yaklaşımla sorabilir miydiniz?’ Dedim.

FETÖ’yü bir kült olarak tanımlamak gerekir. Dünyanın neresinde olursa olsun, zaman ve mekândan bağımsız olarak FETÖ’cülerde görülen ortak özellikler vardır diyen Kavakçı, bunları pragmatist, makyavelist, fırsatçı (opurtunist), faydacı (utilitarian) ve çokyüzlü (Janus-faced) olarak tespit ederek detaylarını verdi.

Kavakçı: “FETÖ’yü Kemalistler başımıza sardı!”

15 Temmuz darbe girişiminde bu ülkede FETÖ gibi bir örgütün oluşmasının asil müsebbibi olan Kemalistlerde en az FETÖ kadar suçlulardır diyen Kavakçı, “Zira Kemalizm bu ülkede dine savaş açmış, dindar samimi Müslümanları ezmiş, Müslüman kitle gözünde kendini saklamakla bilinen FETÖ’nün takiyye yapmasına müsamaha göstermesine vesile olmuştur. Siz eğer başını örten kadınla, çocuğu imam hatipte okuyan askerle, gümüş yüzük takan bürokratla, içki içmeyen memurla uğraşırsanız, birileri de çıkar FETÖ’nün yaptığı gibi kendini gizler, İslam’a hiç uymayan hallere bürünür, diğer Müslümanlar da onların bu haline anlam veremese de katlanır, siz de olanı fark etmez, bütün askeri yapınızı, adli kurumlarınızı bunlara teslim edersiniz. Bundandır ki, asıl Kemalistler FETÖ’yü bizim başımıza sarmıştır."