III. Urla Felsefe Günleri İzmir‘de yapıldı. Üsküdar Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ömer Osmanoğlu’nun da katıldığı programda Osmanoğlu, felsefeyle sinema arasındaki irtibatın önemine ilişkin paylaşımda bulundu.Mantık Uygulama ve Araştırma Derneği‘nin Urla Gönüllüleri ile birlikte Nörofelsefe ve Mantık alanında düzenlediği III. Urla Felsefe Günleri İzmir’de yapıldı.Felsefe günlerine Üsküdar Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ömer Osmanoğlu da katıldı.

Felsefeyle Sinema bağlamında Kierkegaard’ın Gözünden Tarkovsky’nin Kurban’ına Bakmak başlıklı sunum yaptı. Osmanoğlu özetle;
Rus yönetmen Andrei Tarkovski’nin ölümünden hemen önce çektiği ve Kurban adını verdiği son filmi insanoğlunun dünyadaki varoluşunu sorgulayan bir sinema şaheseridir. "İnsanlığa bir ağıt" olarak nitelendirilen filmde esas olarak, modern dünyada uygarlığın ve kültürün geldiği noktada insanlığın her geçen gün teknolojinin boyunduruğu altına girmesine eleştiriler yöneltilmekte, nükleer savaş tehdidinin gölgesinde insanlığın çıkmaza doğru sürüklendiği ve dünyanın kötü gidişatına ancak inanç ve umutla karşı koymanın mümkün olduğu dile getirilmektedir. Filmde insanın dünyadaki varoluşu ve benliği, Tanrı’nın varlığı ve insanın Tanrı karşısındaki konumu, ölüm korkusu, insanın ölüm karşısındaki çaresizliği, kendisini hakikati idrak etmeye adamış insanların yalnızlığı ve insanlık için kendini kurban etmenin anlamı sorgulanmaktadır.

Korku ve Titreme, Ölümcül Hastalık Umutsuzluk gibi kitaplarda fedakarlık, kendini kurban etmek, ölüm korkusu, inanç ve umutsuzluk konularını irdeleyen ve varoluş kavramını ilk kez modern anlamda kullanan Søren Kierkegaard çağdaş felsefenin en etkili filozoflarından birisidir. Andrei Tarkovsky’nin Kurban’da ele aldığı temalarda Kierkegaard’ın insanın varoluşuna, ölüme, Tanrı inancına, korku ve umuda dair yaptığı felsefî soruşturmaların izlerini ve ilhamlarını görmek mümkündür.
Osmanoğlu, söylem analizi ve sinemasal dramatürji yöntemleri kullanılarak Kierkegaard’ın belli başlı fikirlerinden hareketle Tarkovsky’nin Kurban adlı filmi analizinde bulundu. Osmanoğlu bu çerçevede filmin konusunu, olay örgüsünü, hikâyedeki belli başlı karakterler ve filmde işlenen ana temalar ontolojik, teolojik, etik ve estetik bakımdan tahlil edilerek felsefe ile sinema arasındaki irtibatın önemine vurgu yaptı.